Baba mesleğine 53 yılını veren Hasan Altay Özgen’in yaptığı devasa boyutlardaki avizeler, bazı sarayları ve 5 yıldızlı otelleri aydınlatıyor.
Maslak’taki mağazasında, ejderhadan ata, kuştan balığa, ağaçtan çiçeğe kadar çeşitli formlarda yüzlerce avize bulunan Hasan Altay Özgen’in, Kıbrıs’taki 5 yıldızlı bir otel için özel olarak tasarladığı ejderha şeklindeki avizenin yapımı 9 ay sürdü. Ağırlığı 4,5 ton, uzunluğu ise 9,70 santimetre olan avizenin tasarımında 2 milyon swarovski taşı kullanıldı.
Özgen, Azerbaycan’daki bir otelin asansör boşluğuna ise 2 bin ampulün kullanıldığı, 66 metre yüksekliğinde, 3 metre çapında ve 12 ton ağırlığında avize yaptı.
Türkiye’nin ilk avizecilerinden babası Keramettin Özgen’in mesleğini sürdüren Özgen’in hayali, çocuklarıyla üç kuşaktır yürüttükleri işi, torunlarının da aynı sevgi ve heyecanla devam ettirmesi.
Tasarımda kullanılan her obje kendi üretimi
Yurt içinin yanı sıra yurt dışına da yaptığı devasa avizelerle tanınan Özgen, yıllarını verdiği mesleğinin inceliklerini AA muhabirine anlattı.
Özgen, avize tasarımda kullandıkları her objenin kendi üretimleri olduğunu, ürünlerin dökümhane, sıvama atölyesi, boyahane gibi 7-8 atölyeden geçerek son halini aldığını söyledi.
Hayal ettikleri ürünü günün sonunda tamamlayıp ortaya koyduklarını dile getiren Özgen, şöyle devam etti:
“Bazı ürün 2 gün, bazısı 15 gün, bazısı ise 5-6 ay sürüyor. Her ürünün ayrı bir keyfi var. Ev, restoran, kafe, otel ve saraylara kadar aydınlatmaya ihtiyacı olan her yer için avize üretiyoruz. Azerbaycan’da Sayın Aliyev’in sarayının ve Abu Dabi Kraliyet Sarayı’nın aydınlatmalarını yaptık. Karakalem ile çizebileceğiniz, hayal edebileceğiniz her şeyi üretecek bir imkanımız var. Hayal gücümüz çok geniş. Hayali, cama ve metale dökebiliyoruz. Avrupa’da da çok iyi avize yapan firmalar, tasarımcılar var ancak tek bir ürün yapmak istemiyorlar. Ürün bir metre ise ‘Ben bunun 5 metrelik olanını istiyorum’ dediğinizde proporsiyonu bozmadan tasarlayacak birini bulmanız imkansız. ya çok yüksek fiyatlar istiyorlar ya da ‘Hayır yapamayız’ diyorlar. Bizde hayır, diye bir şey yok.”
Azerbaycan’daki otel için yapılan avizeyle Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurdu
Özgen, müşterinin isteği doğrultusunda her ürünü hazırlayabildiklerini, at figürlü tasarladığı aydınlatmadan oldukça keyif aldıklarını, eyer takımı ve binici şapkası gibi aksesuarlar kullandıklarını aktardı.
Tasarımlarının dikkat çekici olduğunu dile getiren Özgen, Azerbaycan’daki otel için yaptıkları avizenin, 4 ayda 18 kişilik bir ekip tarafından üretildiğini, sevkiyatının ise 12 tırla demonte olarak yapıldığını, montajının 20 gün sürdüğünü belirtti.
Özgen, bu aydınlatmayla Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek için başvuru yaptıklarını dile getirdi.
“Kıbrıs’a 6 parça olarak taşıyıp, orada monte ettik”
Ejderha formundaki avizenin firmaları için çok özel bir yeri olduğunun altını çizen Özgen, şöyle konuştu:
“Kıbrıs’taki otelin sahibi sohbet sırasında, ‘Çin restoranı açmak istiyorum, nasıl bir aydınlatma yapabilirsiniz’ diye sordu. Karakalemle hemen orada bir ejderha çizdim. Hayalimi çok beğendi, hemen üretime başladık. Bu aydınlatmayı yapmamız 9 ay sürdü. Kıbrıs’a, 6 parça olarak taşıyıp orada monte ettik. Ağzından alev de çıkıyor ve 7 ayrı renkte aydınlatma yapıyor. Sonra bundan bir tane de bizim mağaza için yaptım. Buraya 9,5 metrelik bir avize sığmayacağı için proporsiyonu bozmadan ejderhayı 7 metrelik yaptım. Bu da 5,5 ay kadar sürdü. Kıbrıs’takinde kanat yoktu buna kanat da ekledim. Proporsiyonu üç boyutlu ve içindeki ledler 7 faklı renkte aydınlatma yapıyor.”
“Torunlarımın da bu işi devam ettirmesini çok istiyorum”
Hasan Altay Özgen, insanların mağazaya geldiklerinde nereye bakacaklarını şaşırdığını, bunun kendisini çok mutlu ettiğini ifade ederek, “Burası bir hayal dünyası gibi sınır yok. Gözünüzü kapatın, ‘Panter, kuş, aslan ya da herhangi formda bir aydınlatma istiyorum’ deyin biz yapalım. Dünyada gözünüzün gördüğü her şeyi bir aydınlatmaya dönüştürebiliriz.” diye konuştu.
Çocuklarının da avize işini kendisi gibi aşkla yaptığını vurgulayan Özgen, sözlerini şöyle tamamladı:
“Babam beni her hafta sonu avize atölyesine götürdü, işi birebir öğrenmem için. Aynısını ben de oğullarıma yaptım. Çocukluktan itibaren onlar da üretimin her aşamasını yerinde görme imkanı buldu. Her alanda çıraklık yaptılar. Bu işin mutfağını bilmezseniz başarılı olamazsınız. Torunlarımın da bu işi devam ettirmesini ve sevmesini çok istiyorum.”